Cumartesi, Temmuz 12, 2008

Kapama

Aslında "kapama" konusunda neden yazmak istediğim tam olarak ben de bilmiyorum. Toplum neden bir kadına kapama der; altındaki psikoloji, benzerlik nasıl bir şeydir ki insanlara kapama fiilini çağrıştırmış ki bu kelime ile durumu anlatmak istemişler. İncelemek lazım. Zaten biraz sonra inceleyeceğiz.

Ama bundan önce burada beni çocukluğumdan beri rahatsız eden bir ifadeye değinmek istiyorum: "dost hayatı yaşamak " . İlk duyuşum 5-6 yaşlarında idi. Annemin dudaklarını pis bir şey görmüş gibi büzüştürüp "dost hayatı yaşıyorlarmış" demesini hatırlıyorum. Anlamadım. Allah allah... Dost güzel birşey. Arkadaş. Dost hayatı yaşamak ne demek ki? Bu kadar uzun zaman aklımı kurcaladı ki. Büyüklere soramazsın, hemen boyunu aşan şeylere karışma bakım derler. Oysa ki sözlü ifade ve mimikler arasında o kadar büyük bir tezat var ki, seni anlamak için kışkırttır da kışkırtır.... Sonunda anlamını öğrendik tabii ama ben bu tabire karşıyım. Dünyadaki en güzel duygulardan birisidir dostluk. Kim zaman en içinizi acıtan , en çok yaralayan kişiler onlar olur. Dar zamanında iki elleri kanda da olsa gelebilecek çok değil bir kaç eş dost bile, insanın yastığa başını rahat koymasını sağlar. Ama milletimiz hem buna çok önem veriyor hem de efenim beraber yaşamayı (tabii ki evlenmeden) dost hayatı yaşamak olarak ifade ediyorlar. Yok efendim yok. İnsan dostu ile eşini, sevgilisini gayet net ayırt etmeli. Öyle dost hayatı yaşıyor dememeli. Ne o öyle çapraşık ifadeler...

Asıl konu kapama konusu idi. Çıkış noktamız yine kelimenin anlamı olacak. Onun için tdk ve ekşi sözlüğe bakalım.

Tdk:
1 . Kapamak işi.
2 . Taze soğan ve marulla pişirilmiş kuzu eti yemeği.
3 . Metres.
4 . eskimiş Üst baş, giyecek takımı.

ekşi sözlük:
* tur et yemegi. kapama ismini de tencereninin uzerine kapanan hamurdan alir. hamur hem lezzet katar hem etin kendi icinde sorkule olmasini saglar. hamuru yenmez yanniz atilir.
* bir ceza türü; üç gün kapama, beş gün kapama, aylar oldu kapama gibi çeşitleri vardır.
* bir erkek tarafindan evlenilip eve hapsedilmiş kadın. erkek tarafindan tavlanip cebe atilmiş güzel kadin anlaminda da kullanilir.
* (bkz: metres)
* güzel, faal ve ünlü kadınların bazı işadamı erkeklerle evlendikten sonra düştükleri durum

tdk:
metres Fr. maîtresse
Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma: § “Sanki bir yarışta imiş gibi, metresinin arkasından nefesi tıkana tıkana iki sene koşmuş.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur,

Aslında bu kapama kelimesi ve ifade ettikleri bir yazı ile anlatılacak gibi değil. Öncelikle metres anlamı var kapamanın. Yani ne; ikinci kadın durumu. Yasak, resmi olmayan ilişki yaşayan kadın metres. Kötü kadın, öteki kadın. Ne dersen de. Fakat aslında bu kelime bence tam olarak kapamayı ifade etmiyor. Neden? Metres olayında bir özgürlük kısıtlama hissiyatı yaşamıyorsun. Oysa ki kapamada biri kapatılmış, diğeri kapatmış. Neden türk toplumu böyle bir ifade tarzı şeçmiş onu araştırmak lazım. Yani kuma var bizim kültürde. Geçmişte yaygın bir durum. Kuma olarak alınmıyor bir kadın, kapama oluyor.... Tabii türk toplumu içinde de mikro kültürler var kuma, metres heryerde kabul görmez. Hikaye yazacak olursak: Adam zengin. Ağa, paşa vs. Bir kadına aşık oluyor evli olduğu halde, ya da evli değil ama paşazade baba izin vermiyor o kadına. Adam alıyor kadını kapatıyor bir eve. Adam, kadınla beraber yaşıyor ama adam her ne kadar sahiplense de, resmiyet olmadığı için kadını kapatmış oluyor.

Ekşi sözlükteki diğer anlamlar beni daha çok çekiyor: ilişkinin yasallık sorunu yok. evli değil ya da beraberlik normal. ama kadına kapama deniliyor, neden? Ne durumda ? Diyelim adam çok ünlü iş adamı, devlet bakanı vs vs. Kadın ise artist film artizi. Aklınıza Nicolas Sarkozy ve karısı Carlo Bruni geldi mi? gelsin gelsin. Şimdi tabii Carlo Bruni evlendikten sonra hanım hanım oturacak bir karakter değil. Her ne kadar İngiliz aristorisisi onu hanım hanımcık bulsa da (kendi gelinlerini müslümanla beraber oldu diye neler yaptılar) hatun protokol kuralları ile yaşayacak karakter değil. Bu kadın olmaz ama gerçekten ruhu kayan ve kapama olan kadınlar var. İlk başta rol gereği. Daha sonra bunlar özümseniyor. Ön planda olan erkeklerin yanında (gözünüzün önünden first ladyler geçsin) olmanın verdiği zorunlulukla ödün veren, sonra da entrikalarla gücü eline alan kadınlar.... Ben sana diyeyim kardeşim sen kapamadan kork. Şimdi bir gülümüz var mesela. Çok başarılı bir öğrenci iken küçük yaşta evlenmiş, herşeyi bırakmış edepli bir biçimde evinin hanımı olmuş. her yerde bu lanse edildi ya zamanında. Bu kapama değil de nedir?

Bu konu üstünde gerçekten düşünmek lazım öyle bir blogluk yazı değil. neden geçmişte bu ifade seçildi ? şimdilerde neden bu kelimeyi kullanmıyoruz? Hayatımızda yeri kalmadı mı acaba? Örnekleri üstüne düşünüp ileride bu konuyu tekrar açacağım.

-----------------------------

"sözcük bir düşünce taşıtıdır." jean paul sartre

6 yorum:

kıyak dedi ki...

Toplum böyle diyor...
Aslında toplum bu durumu yara olarak kabul ediyor ve yarayı kapatmaya çalışıyor.
Bu 1 virüs ve yayılmasını ancak bu şekilde durdurabilir.
kötüleyerek...

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
anasazi dedi ki...

Kıyak;
virüs olarak ve kötüleme yolu ile durdurmaya çalışmayı düşünmemiştim. Dışlama, kötüleme elbet bir yöntem. Hatta oldukça etkin bir yöntem....

Amalgam; sana da hoşgeldin diyelim.
Anasazi kelimesinin anlamı bir sonraki yazıda...

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.