Çarşamba, Ekim 08, 2008

İkincil Hayat

Yıllar önce beni çok etkileyen bir makale okumuştum. "Sabreden derviş muradına ermiş" ile "zararın neresinden dönersen kardır" ikileminde, insanların karar verme eğilimlerini inceleyen bir makale. Yapılan deneylerde işletmelerde yanlış giden yatırım kararı veren yöneticinin, kararlarına daha çok sahip çıktığı, sırf devam etsin diye hata üstüne hata yaptığı ortaya çıkmış. Yani sabreden derviş muradına ermiş insanlarda daha sık görülen davranış şekli. U2 un bir şarkısı hatırlatır bana bu durumu: Stuck in a moment.

İşletmeleri bir kenara bırakırsak kişisel hayatta da depresyona girmek ya da girmemek, hayata devam etmek ya da etmemek kişiye ait bir karardır. Saplanıp kalmak da öyle. Saplanıp kalanlara acımıyorum. Saplanıp kaldığında çıkmasını bilmiyorsan girmeyeceksin. Buna bence tek istisna evlat acısı olabilir. Bu yaşıma kadar anlayış limitimi tamamen tüketip eksiye geçtiğim için hayatım boyunca da anlayışlı olacağımı sanmıyorum.

Acılarını sessiz yaşayan insanlara çok saygı duyuyorum. Zararın neresinden dönersen kardır deyip yiyemeyeceği lokmaları yutmaya çalışmayanlara da saygım sonsuz. Yaşadıkları ikincil hayatları ile kendilerini ve çevrelerindekileri kandırmayıp, kendi özleri olabilen insanlara saygım sonsuz.

İkincil hayat olmaması için çookk çalışmak gerek çookk. Kolay mı hiiiç ama hiiiç kolay değil. İkincil hayat yaşayıp, farazi insanların konuşma baloncuklarını doldurup, seni meşgul eden, gerçekleri kabul etmeyen kişilere de dur demek lazım. Neden? zarar verir çünkü. Bataklıktır ikincil hayatlar ve farazi dünya zarar verir. Hayl gücü değil dediğim.... Düşerken diğerlerini de sürüklemek yerine, kalksın insanoğlu ve adam gibi yürüsün yolunda. Bunu yapmak zor değil mi? Böyle olabilse dünya her konuda daha güzel olur değil mi? Dünya barışını yakalar, küresel krizi atlatırız belki.

Hiç yorum yok: