Pazar, Kasım 16, 2008

Ara vermiştim

Küresel kriz,
Hastalıklar,
Trafik,
İş-güç ya da işsizlik vs,
Mustafa,
Sınav vs vs,
derken....
ara vermişim bloga.
Yazıklar olsun!

Öyle ki...
İnsan kapatınca açmak istemiyor bilgisayarı.
Bazen tabiii :-)

Mustafa filmi bence iyi. Duyduğum tüm dedikodulara yer vermiş: Vahdettin, bolşevik, diktatör... Oysaki adam hayal ettiği Türkiye için gerekli gördüğü tüm stratejileri uygulamış. Zekiden ziyade akıl küpü, tam bir lider.
Fikriyeye üzüldüm. Kalbine sıkmış kurşunu. Atatürk hayal ettiği Türk toplumuna yakışan Türk ailesine örnek olsun diye Latifeyi eş olarak seçmiş. Fikriyenin ölümünden dolayı çok vicdan azabı çekmiş midir acaba????
Neden mi bununla ilgileniyorum??? Magazinle yaşayan Türk yetişkiniyim ;-))
Yok Atatürk böyle değildi, yok şöyleydi... Bence bunlar faso fiso, Türkiye Cumhuriyetini o fakirlikten en önemlisi o umutsuzluktan kurtarıp bugünlere getiren adam. gerisini geçelim. Kişiler ile ilgilenmek yerine, kafamıza göre şekillendirmek yerine; fikri hür vicdanı hür, ekonomik bağımsızlığını kazanmış, onurlu bir toplumlu imkansız koşullarda ortaya çıkaran öngörüyü, güveni hissedelim: Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Kendine güvenmezsen bir adım ilerleyemezsin, sürü olarak bir oraya bir buraya yuvarlanır gidersin. Ne demiş atam korkak kalp daima mağluptur.... Kaldır kafanı dön bak dünyaya... Sağlam dur, ama içini de doldur. Boynu uzun kavak olacağına köklerini derin sal, yıkılmayan çınar ol, olalım...

Hiç yorum yok: